23 Aralık Perşembe gecesi çok sevdiğim iki arkadaşımın partileri vardı.Melisa Çakarlar ve Onur Baştürk.Melisa yeniden açılan Ruj'da Vodafone için bir parti organize etmişti.Onur da W Lounge'da Davidoff'un Slim Status partisinin hostuydu.Tabii ki her iki partiye de gitmemek olmazdı.Onur'un partisi nispeten erken başladığı için ilk önce ona uğrayıp oradan Ruj'a geçmeye karar verdik.
Lounge'a en yakın yer Minyon olduğu için ilk önce yine Minyon'da buluştuk.Bir kaç bardak içki içip hemen Lounge'a geçtik.
İçeri girer girmez bizi Onur karşıladı.Biz ilk gelenlerden olduğumuz için içerisi henüz tamamen dolu değildi.Partiye girer girmez bize bir kadeh şampanya ikram ettiler.Onur bu parti için son derece enterasan bir uygulama yapmış.Partiye geleni,gideni,olanı biteni anında Twitliyordu.Davetliler de Twitleri içerde çeşitli yerlere konulmuş olan plazmalardan takip edebiliyorlardı.Çok güzel bir fikirdi doğrusu.
W LOUNGE
Biz partide çok az kalabildik,o arada Bennu Gerede - Cem Büyükhanlı,Ezra - Tuba Çetin , Metin Gürsoy,Derin Sarıyer,Ferhan İstanbullu ve Arte Tahir'i gördüm.Daha çok modacı-tasarımcı ağırlıklı bir kalabalık vardı.Parti ise son derece şık ve zarifti.
Oradan , Melisa'nın partisi için koşa koşa Elmadağ'daki Ruj'a gittik.Ruj adı gibi kıpkırmızı bir mekan olmuş.Burası seksenli yıllarda bir Diskoymuş,restore edilmiş.
Vodafone Red'de, Melisa'nın bütün partilerinde olduğu gibi son derece kozmopolit bir misafir portresi vardı.Bence Melisa'nın partilerinin bu kadar keyifli geçmesinin en önemli sebeblerinden biri de bu.Her kesimden insan oluyor.Sosyetik de clubber da oyuncu da.Normalde pek de bir araya gelmeyen,faklı tarzda insanlar Mel'in partilerinde buluşuyor.Örnek:Ivana Sert,Cüneyt Özdemir,Tolga Karel.
Melisa, bizi hemen bir Loca'ya oturttu,başımıza bir garson dikti ve resmen başımızdan aşağı içki döktürttü.Biz geldikten biraz sonra Sıla sahneye çıktı ve son derece iyi bir performans sergiledi.Biz çok eğlendik doğrusu.
SILA
Gecenin en tuhaf tarafı yanımda oturan tanımadığım bir adamdi.Son derece durgun ve üzgün görünüyordu.Bir süre sonra sohbet etmeye başladık.Çok sevdiği bir kadınla evlendiğini,fakat evliliğinin sadece bir gün sürdüğünü,karısının ailesinin kendisini istemediklerini,karısını alıp götürdüklerini söyledi.
Meğerse bu bayağı bir magazin olayı olmuş.Çocuğun adı Ferruh Taşdemir,Özge Ulusoy diye manken bir kızla evlenmiş.Ben tanımıyordum.Neyse,şimdi mutlu olduğunu ,Deniz Akkaya ile çıktığını söyledi.Ne diyeyim,yağmurdan kaçarken doluya tutulmaz inşallah.
FERRUH VE DENİZ AKKAYA
Parti harika geçti,insanlar yavaş yavaş kalktı,içerisi boşaldı saat üç oldu haydi artık kalk da evine git değil mi?Yok,insan gibi davranmamız görülmüş şey değil.Ozan Ferruh'la best oldu,adamı pek sevdi ve hep beraber Reina'ya gidilmeye karar verildi.Bu arada ben de doğumgünümde sahneye çıkan dünya şekeri Drag Queen ,Simon Chalk'a rastladım.Zavallı çocuğu kolundan tutup arabaya attım ve onu da Reina'ya götürdüm.
O saatte Reina neredeyse boştu.Oğuz Kayhan oradaydı,bir masada da Arte Tahir ile Sinem Bayer oturuyordu.Ben onlarla oturdum ,artık o kafayla kızlara ne anlattım Allah bilir.
Başlık iki parti ama aslında o gece önemli bir üçüncü parti daha vardı.Aija otelde,Chivas Regal partisi.O partinin ev sahipliğini de Doors grubun ortakları Rıza ve Levent Büyükuğur yapıyordu.Artık oraya da yetişemedim .
Güzel bir geceydi nitekim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder