3 Ocak 2011 Pazartesi

YILBAŞINDA DELİCATESSEN VE LES OTTOMANS

Yılbaşı için düşünüp taşınıp,ciddi ciddi tartışıp en sonunda Delicatessen'da yemek yemeğe karar verdik.Özellikle Melisa buranın müdavimidir.Arada bazı toplantılarını da orada yaptığı için,burası senin home ofisin oldu diye takılırım.Ben de tam bir şarküteri manyağı olduğum için Delicatessen'da cennete düşmüş gibi oluyorum.
Delicatessen'ın yaratıcısı Elif Yalın,aynı zamanda kız kardeşimin favori mekanı Mangerie'nin de sahibi.Olağanüstü bir gustosu var.Yemek pişirmekten zevk alanlara Elif'in Blogunu da tavsiye ederim.Yazıları Radikal'de de yayınlanıyor.

http://www.mangeriebebek.com/blog/

Her neyse giyindik süslendik,sevgili Fındık'ımızın hediyesi siyah tüylü şapkamızı kafamıza taktık (Bilen bilir şapkasız çıkmam abi) ve erkenden yola düştük , çünkü yılbaşı trafiğine yakalanmaktan korkuyorduk.Fakat nedense hiç öyle birşey olmadı,Kavacık'tam Nişantaşı'na yirmi beş dakikada gittik.Masaya ilk oturan da biz olduk.

Delicatessen yılbaşı için son derece sade ve casual'dı,hatta çoğu müşteri kot ve kazakla gelmişti.Biz biraz göze battık tabii.


Yemek için ne desem bilemiyorum .Hakikaten kelimeler kifayetsiz kalıyor anlatmak için.Başlangıçlar açık büfeydi.Soğu etler somon,hindi ve ördekti.Çeşit çeşit peynirler ilk önce gözümüzü doyurdu.Esin'le Fındık zaten kuş kadar yedikleri için başlangıçlarla doydular.
Balkabaklı mozarella salatası tam masamızın yanında duruyordu.Hepsini bitirmiş olabilirim.
Ana yemek olarak hindi,levrek veya kuzu budu seçenekleri vardı.
Daha alaturka yemeklerden hoşlanan Ozan ve Tülin teyzem dışında herkes halinden son derece memnundu.(Tülin teyze Melisa'nın annesi olup benim de ikinci annemdir)Fakat finalde öyle bir dondurmalı tarte tatin geldi ki , onlar bile çok hoşlandılar.

Sevgili Barış Topkaya bize harika bir evsahipliği yaptı.İki şişe şampanya açtırdı.Hepimizle tek tek ilgilendi.Barış da Ankaralı arkadaşlarıyla beraberdi onların masasında da Murat Evliyaoğlu ve Tolga Egemen'i gördüm.


Yemekten sonra , saat geç olmadan   yola çıktık,yeni yıla Mehmet Yücebaşoğlu'nun ev partisinde girmek istiyorduk öyle de oldu.Mehmet'in partisinde tam bir stil patlaması vardı,memleketin bütün trendsetter'ları yeni yıla orada giriyordu.Hakan Öztürk,Deniz Marşan,Başak Dizer Fransez ilk aklıma gelen kişiler.Biz o partide fazla uzun kalamadık,Melisa ile yollarımızı ayırıp Les Ottomans'daki partiye yöneldik.
Bu arada biz kapıdan çıkarken içeri Onur Baştürk giriyordu,onun da yeni yılını kutlayabildim yani.


Les Ottomans'ın yılbaşı süslemeleri harikaydı,fakat saat ilerlemiş ben de hafiften şeşi beş olmaya başlamış olduğum için detaylı anlatamıycam.Tam hatırlamıyorum.
Partiye girer girmez güzel ve tatlı ev sahibi Ceyla Aysal'la karşılaştık,her zamanki gibi çok şık ve zarifti..Uzun süredir görmüyordum çok özlemişim.Parti son derece hareketliydi içerisi hınca hınç doluydu.O kalabalığın arasında sevgili arkadaşım Özlem Özbay'ı yakaladım.Özben'in ablası Özlem Önal da oradaydı.Bir köşede Acun Ilıcalı'yı gördüm.Eminim daha çok kişi vardı ama dediğim gibi ben hafiften kafayı bulmuştumçDurumu fark eden sevgili eşim de beni eve yönlendirdi.
Bir yılbaşı gecesi de böylece bitti.
Güzeldi nitekim.

                                                                       CEYLA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder