3 Ocak 2011 Pazartesi

AKARETLER HELLO STREET PARTY


Uzun süredir bu kadar keyifli bir organizasyona katıldığımı hatırlamıyorum.Canım arkadaşım Melisa Çakarlar bir gece önce Ruj'da Vodafone RED partisini vermiş olmasına rağmen ,örnek bir enerji patlaması göstererek ,saat yedide başlayacak partiye bizi beşte götürmeyi başardı.
Aslında iyi ki de öyle yapmış o sayede Minyon'un sokak kısmında kendimize bir yer edinebildik.Saatler ilerleyip sokak tamamen dolunca da yerimizin kıymetini iyice anladık.
Ozan ben ve Hakan Erkuş Minyon'a geldiğimizde Melisa ve Serhat Tozar bizi bekliyordu.Hemen arkasından ofisi bir kaç adım yukarıda olan çılgın avukat Andım Korkut geldi.Ali Erem ,Funda Moralıoğlu ve Taner Irmak'ında katılmasıyla grubumuz tamamlandı.
Tabii ki hemen içkiler söylendi.Bu arada ufak bir sıkıntı yaşadık.Herkes açtı ve malesef Minyon'un oldukça minyon menüsü hiç de tatminkar görünmüyordu.Atıştırmalık bir şeyler istiyorduk en sonunda patlıcanlı mozerella ,levrek sashimi ve prosciuttolu salataya karar verdik.
Levrek sashimiye ne kadar limon sıkılmıştı bilemiyorum hayatımda öyle ekşi birşey yemedim.Sadece ,yemek söz konusu olduğunda her zaman doğru seçimleri yapan Hakan ızgara somonundan memnun kaldı.
Gerçi çiçeği burnunda işletmeci Emre Çapa'ya çok da fazla haksızlık etmeyelim.Yemek konusundaki aksaklıkları dört dörtlük içki servisiyle kapattı Minyon.Bir ara adım atılacak yer bile kalmamıştı ama herkesin içkisi yine de anında geliyordu.
Hava bir Aralık gecesi için inanılmaz güzeldi.Saat yedi civarında canlı müzik başladı.Sokak tamamen doldu.Kaldırımlara sıcak şarap stantları kurulmuştu,mini etekli güzel kızlar herkese shotlar ikram ediyordu.
Biz ilk gelen gruplardan olduğumuzdan paparazziler bol bol Melisa,Funda ve bir süre yanımızda oturan Dilruba Sarıyer'in fotoğrafını çekti.
Ozan bir sokak satıcısından ışıklı taçlar aldı,hepimiz hemen kafamıza taktık.Zaten ilgi çekmiyorduk,iyice görünmez olduk.


Kimleri gördüğümüze gelince tabii ki Onur Baştürk (Tabii ki çünkü çocuğun işi o)Bir ara yanıma gelebildi ama o kadar çok kişiye merhaba demesi gerekiyordu ki,Blush'ını bana bırakıp gitti.Atilla Ciner de uzun süre bizimleydi keyfi yerindeydi,hepimizi bol bol güldürdü.Ben uzun süredir söz verip de bir türlü buluşamadığım çocukluk arkadaşlarım Ebru-Yılmaz Yıldız çiftine rastladım.Canım arkadaşım Uğur Çetin, Nişantaşı'ndan yürüyerek gelmişti.Uğur Reassurans Pasajında yeni bir butik açtı,ismi Hu's Eda Taşpınar ve Arte Tahir'in tasarımlarını da satıyor.Harika bir yermiş.En kısa zamanda gitsem iyi olacak.
Her neyse,iş sebebiyle Esra Türker,Emre Ergani ve Serdar Bilgili oradaydı.Esra o gece en çok eğlenenlerdendi.
Yan masamızda Begüm Şen ve bir kaç kız arkadaşı vardı.Onlar pek eğleniyor gibi gözükmediler bana.İsmail Boyner'i gördüm bir ara.Daha kimbilir kimler vardı fakat ben yiyemediğim sashimiler yüzünden erkenden kafayı bulunca Ozan tarafından apar topar arabaya tıkılarak eve getirildim.Kızlar benden sonra daha oturmuşlar ve çok eğlenmişler.
Çok güzel bir partiydi nitekim.

1 yorum:

  1. Zaten ilgi çekmiyorduk, iyice görünmez olduk kısmına hayran kaldım ...

    YanıtlaSil