12 Şubat 2011 Cumartesi

YILLAR GEÇTİKÇE SIRADAN MI OLACAKSIN,YOKSA YENİLMEYİP ZAMANA SEVDİĞİM GİBİ Mİ KALACAKSIN?(YA DA FACEBOOK'A İLAN-I AŞK)


Ayşen,Ayşe Deniz,Ayşe,Ebru

Bugün Social Network'ü tekrar seyrettim.Aklıma Facebook ilk kurulduğu zaman ,pek bir  öngörülü(!) köşe yazarlarımızın bu yeni sosyal mecra hakkında yaptıkları yorumlar takıldı.Yok efendim sanal alemde sosyalleşmek de ne demekmiş,ilkokul arkadaşını bulsan ne olurmuş,birbirine internet üzerinden çiçek böcek yolla yolla nereye kadarmış,bir kaç ay içerisinde bu yapay furya miadını doldururmuş...Onlar hayatta Facebook'ta profil açmazlarmış,falan filan...

O zamanlar böyle yazılar yazan herkesin şimdi birer facebook profili,facebook sayfası ve Twitter hesabı var.Hatta o zamanın en muhalif sosyal medya düşmanları bugünün en hızlı Twitter kullanıcıları oldular.

Ben ise Facebook'a ilk günden itibaren aşık olanlardanım.Nedeni ise yukarıdaki fotoğraf.(Bu arada , gördüğünüz üzere, Ayşe Deniz kafayı yeni bozmadı,hep böyleydi)Yukarıda yanımda gördüğünüz kızlar (ve daha niceleri) benim TED Ankara Kolejinde en yakın arkadaşlarımdı.Gençliğin en başımızda duman olduğu zamanları ,bütün ilk aşklarımızı,bütün ilk heyecanlarımızı beraber yaşamıştık.


Bu fotoğrafta gördüğünüz ,olağanüstü kadınların her biri , iş -eş-okul sebebiyle dünyanın dört bir yanına dağıldı.Eğer  (kimilerince hala küçümsenen) facebook olmasaydı,ben çocukluğumu ve ilk gençliğimi beraber geçirdiğim arkadaşlarımın, evlendiğini,doktor olduğunu,çocuk doğurduğunu,hiç evlenmeyip kendini kariyere verdiğini bilmeyecek,öğrenemiyecektim.

Şimdi biliyorum,hepsi bir tık uzağımdalar,çocukların büyüdüğünü,terfilerin alındığını,sevgililer edinilip kocalardan boşanıldığını,yirminci evlilik yıllarının kutlanıldığını  Facebook'tan öğreniyorum.Tabii ki kişisel olarak dokunabilmeyi,sabahlara kadar şarap içip dedikodu yapabilmeyi,eski günleri anıp kahkahalarla gülebilmeyi çok daha fazla tercih ederdim,ama olmuyor.Hayat her zaman buna müsade etmiyor.Ayşe Deniz ise bardağın dolu kısmını görmeyi tercih ediyor.Yeşim'in tıpkı kendisine benzeyen güzel kızının, Halloween kostümüyle sokaklarda koşturduğunu hiç görmeyebilirdim.Bambaşka kıtalarda yaşıyoruz,ama Yeşim bana ,Hindi sosu konusunda sıkıştığım anda anında yemek tarifi yolluyor.


Bu resimdeki çoğu kişinin nerede yaşadığını,ne yaptığını Facebook aracılığıyla öğreniyorum.Onlar da Ayşe Deniz'i Facebook'ta takip ediyor,koruyor,kolluyollar.Eski günlerde olduğu gibi hep yanımdalar.Maalesef yine yukarıdaki resimdeki bir arkadaşımızın vefatını da Facebook aracılığıyla öğrendik.Sevgili Banu Baskın hepimizden önce gidip,yukarıdaki sıralarda bize yer tuttu.(İnşallah benim yerim her zamanki gibi en arka sıradadır)

Yıllar geçtikçe sıradan mı olduk,yoksa yenilmeyip zamana sevdiğiniz gibi mi kaldık?Ne farkeder?Öyle ya da böyle,sanal ya da değil,biz hala beraberiz.

İYİ Kİ VARSIN FACEBOOK...

Bu biraz değişik bir Ayşe Deniz Yazısı oldu,Ayşe Deniz içini döktü,bu gece nostaljik,kusura bakmayın


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder